Yazar arşivleri: n gerekli insan

Basketbolla Yaşam Arasında; Gülseren Gönül

Birçoğu bilmez bu ismi. Duymaz. Bazıları çok iyi bilir. Ama bugününü kim bilir?

19 Ocak Çarşamba günü TRT ekranlarına gelen bir haberden bahsetmek istiyorum. Gülseren Gönül, 1977 senesinde Avrupa’ya transfer olmuş ve Avrupa’da oynayan ilk Türk basketbolcu olma özelliğini taşıyor. Bugün romatizma yüzünden hastanede yatıyor (yazı neşredildiğinde belki hastaneden çıkmış olur).

Gülseren Gönül Avusturya’ya transfer olmuştu. Toplamda 18 sene basketbol oynadı. 17 Mart 2009’da da Zaman Gazetesinden Fatih Uraz, Gönül’ün kendi potasına basket atmasını hatırlatmış. “…Bayan basketbolunun efsane ismi Gülseren Gönül bir maçta kendi potasına sayı atmıştı. Ancak potaların taçsız kraliçesi, 2 metre 5 cm’lik dev yıldızı ağır beyin ameliyatına (belki de ameliyatlarına) maruz kalmıştı ve muhtemelen sizler-bizler onun çektiklerini çeksek değil spor yapmak, yürümekte dahi zorlanırdık…” demiş Uraz. Haksız da değil. Romatizma’dan hastanede yatıyor Gülseren Gönül. Hastalığı sebebiyle devamlı boyu uzadı, şimdi bacakları tutmuyor. “Basketbolu çok sevdim, psikolojik olarak büyük faydası dokundu ancak fiziksel olarak cezasını çekiyorum” diyor Gönül.

2007’nin tam da yazıyı yazdığım bu gününde (17 Ocak) Hürriyet’te Yaşar Sökmensüer imzasıyla yazılmış bir köşe yazısı gördüm; “Gülseren’e Borcumuz var”.  70’li yılların dev iki basketbolcusu Hüseyin Alp ve Gülseren Gönül’den bahsetmiş.  Gülseren’in o günlerde bacağı kırılmış. O da o zaman Ali Ekber Ertürk’ün haberinden öğrenmiş bunu.  Gülseren Emekli Sandığı Huzurevine başvurmuş, almamışlar. Özel Huzurevine de parası yetmemiş.

Bugün de aynı sorunlar var. Parasızlıktan dolayı Ankara dışında –ismini söylemediği- bir ilçeye taşınmış. Sağlık sorunları artınca Ankara’ya hastaneye gelmesi gerekiyormuş sık sık. Gelemiyormuş. 100-200 metre yürüyemiyor, devamlı taksiye binmesi gerekiyormuş.

60 yaşındaki emekli basketbolcu, çaresiz halde. O dönem Sökmensüer’in de belirttiği gibi Ankara’nın bu işe bir el atması gerekiyor.

Uraz, aynı haberinde “…Yaşadığından bile emin değiliz, eğer yaşıyorsa 58-59 yaşlarında olmalı; iki sene önce gazete sayfalarına çok zor durumda olduğuna dair haberler yansımıştı. Bilemiyoruz sonrasında yaralarına merhem sürüldü mü sürülmedi mi; malumunuz üzere bizler revaçta insanlarla ilgilenmeyi severiz!” yazmıştı. Buradan söyleyelim, Gönül yaşıyor sayın Uraz. Yaralarına merhem süremedi, sürülemedi ve hala zor durumda. Ayrıca yaşıyor. Bundan pek memnun mu bilinmez.

Samet Mehmet Bora, 3SAYI

Enes Kanter’e NCAA kapıları kapandı !

Bir hayal ne kadar pahalıya patlayabilir ?

NCAA tarafından 11 Kasım’da yapılan açıklamaya göre Enes Kanter, 2008-2009 sezonunda Fenerbahçe ile Euroleague’de profesyonel maçlara çıkıp para alması yüzünden ligde oynaması reddedilmişti. Kentucky ardından karara itiraz etmişti. Ancak itiraz da geçerli olmadı. Enes bu karardan sonra hiçbir zaman NCAA’de forma giyemeyecek.

Enes Kanter bu sezonun başında ABD’nin önemli üniversitelerinden biri olan Kentucky’den teklif almış, kariyerine ve eğitim-öğretim hayatına orada devam etme kararı almıştı.

Enes Kanter’in şu anki durumu yukarıdakii soruya yanıt olarak gösterilebilir sanırım. Fenerbahçe’den olaylı ayrılışı, NCAA’de zaten sabıkalı olan Kentucky ile anlaşması, son iki sezonu basketbol oynamadan geçirmiş olması, potansiyeli ne kadar yüksek olsa da Enes’in NBA Draftı’ndaki yerini olumsuz olarak etkileyecek.

Şu anda yapabileceği pek bir şey yok. Ya Türkiye’ye dönüp Fenerbahçe ile devam edecek ya da Avrupa’dan bir takımın yetiştirme bedelini ödeyerek kendisini kadroya katmasını umut edecek. “Sadece bir sezon oynatabileceği alenen ortada olan bir oyucu için herhangi bir Avrupa kulübü yetiştirme bedeli ödemek ister mi?” sorusunun cevabının olumsuz olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok tabii.

Draftta ilk üçten gidecek deniyorken şimdi NBDL ihtimali dilden dile dolaşıyor. NBA’de tutunamamış, benchte havlu sallayan oyuncuların absürd istatistikler ile oynadıkları bir ligde oyununa hiçbir şey katamayacağı ortada iken, menajerlerin yanlış yönlendirmesinin sonucu olarak bu ligde yeteneklerine ihanet edercesine bir sezon geçirecek olma ihtimali  bile çok acı.

Bir yıldızı çıkarmak kadar onu parlatmak da önemli, ama “Ne olursa olsun, Türkiye’den gitsin dışarıda daha başarılı olur.” anlayışı ne yazık ki Türk Basketbol tarihinin en yüksek potansiyelli oyuncularından birinin adının, yeteneklerinden çok yaşadığı sorunlar ile anılmasını sağladı.

Amerika, yeni fırsatlar, eğitim, kolay para basketbol…

Gerçekten, bir hayal ne kadar pahalıya patlayabilir ?

Gökhan BAYEZİT, 3SAYI

Diana Taurasi’nin B numunesi de pozitif!

Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı’nın yıldızı Diana Taurasi’nin B numunesinin sonucu da pozitif çıktı. Her iki numunesinde de yasaklı madde tespit edilen 29 yaşındaki yıldız oyuncunun yaklaşık iki yıl ceza alması bekleniyor.

Her iki numunesi de pozitif çıkan Diana Taurasi kendisine gönül veren binlerce basketbolseveri hayal kırıklığına uğrattı. Dünya’da bayan basketbolunun en iyileri arasında ilk sıralarda gösterilen Taurasi, yapmış olduğu doping ile kariyerine büyük bir zarar vermiş oldu. Ülkemize transferi sonucunda taraflı tarafsın herkesin beğenisini kazanan, Euroleague de  göstermiş performans ile de Avrupa’nın dilinden düşmeyen Taurasi’ye artık eskisi gibi kimse bakamayacak.

29 Yaşındaki sporcunun 2 yıl ceza alması sonrasında basketbola dönüp dönmeyeceği de merak konusu.